Risk, sermaye, mevzuat ve ürünler açısından yeni ve uygulanabilir bir Katılım Bankacılığı modeli
Katılım bankacılığı, İslami ilkelere dayalı bir finansal sistemdir ve geleneksel bankacılıktan farklı bir yaklaşım sergiler. Bu nedenle, yeni ve uygulanabilir bir Katılım Bankacılığı modeli önermek, risk, sermaye, mevzuat ve ürünler gibi birçok faktör dikkate almayı gerektirir. Aşağıda, bir modelin temel özelliklerini ve ekonomik kalkınma ve büyüme üzerindeki olası etkileri değerlendirebiliriz:
Katılım finans
Katılım bankacılığı, İslami finans ilkelerine dayanan bir bankacılık modelidir. Bu modelde, faiz yerine kar paylaşımı, riskin ortaklaşa paylaşılması ve etik değerlere dayalı işletmelerin öncelikleridir. İslami finans ilkelerine göre faiz haram kabul edildiği için, katılım bankaları faizsiz finansal ürünler sunarlar ve müşterileriyle risk ve kar paylaşımını esas alır.
Katılım bankacılığı, tasarruflarını faizsiz esasa göre değerlendirmek isteyen tasarruf sahipleri ile finansman ihtiyaçlarını yine aynı esasa göre sağlamak isteyen iş sahipleri ve girişimciler için mevcut boşluğu dolduran sektör olarak doğmuştur.
Katılım Bankacılığı
Temel İşlevleri
Bu sektör, hem ülkedeki âtıl kaynakların ekonomimize kazandırılmasını sağlamış hem de bankacılığın asli görevi olan fon toplama ve kullandırma işlevlerinde geliştirdiği yeni ürünlerle sektörün çeşitlilik ve derinliğini artırmıştır. Fon toplamada kâr ve zarara katılma yöntemi bilançonun pasif tarafında yönetime esneklik kazandırırken, aktif tarafında ise finansmanın mutlaka bir proje veya satın alma işlemi ile ilişkilendirilmesi, fonun belge karşılığında kullandırılması ve geri ödemelerin müşterilerin nakit akımına göre belirlenmesi gibi kurallarla emniyetli bir yapının oluşmasını sağlamaktadır. Bu esnek ve emniyetli bilanço yapısı, gerek 1997 uzak doğu krizinde, gerek Ülkemizde yaşanan 2001 krizinde, gerekse 2008’de yaşamış olduğumuz global krizde, kendisini sağlıklı ve sağlam bankacılık şeklinde göstermiş ve bunun sonucunda bu tür bankacılık bütün dünyanın ilgisini ve takdirini kazanmıştır.
Risk Paylaşımı ve Adil Kazanç
Katılım bankacılığı modeli, faizsiz finans ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle, risk paylaşımı ve adil kazanç elde etme ilkeleri esas alınır.
Önerilen modelde, riskin süresinin bir şekilde dağıtılması ve riskin yönetilmesinin etkin bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. Bu, hem bankaların hem de sonuç daha sağlam bir finansal yapıya sahip olmasını sağlayarak sistemin genel olarak daha iyi olmasını sağlamaktadır.
Risk açısından, katılım bankacılığı modelinin geleneksel bankacılık modelinden farklı olduğunu gösterir. Katılım bankaları, yatırımlarda ortaklık ilkesini benimserler ve risklerin ortaklaşa paylaşılmasını sağlarlar. Bu nedenle katılım bankacılığı modeli, risklerin dağıtılmasına ve riskin paylaşılmasına dayanan bir yapıya sahiptir. Bu durum, finansal krizlerde daha dayanıklı olabileceği anlamına gelir.
Ticaretin doğasında risk vardır ve girişimci bu riski alan kimsedir. Risk, eğer ekonomide katma değer yaratan işlemlerde oluşan bir unsur ise meşrudur. Herhangi bir katma değer üretmeden sadece servet transferine hizmet ediyorsa (kumar gibi) meşru değildir.
İslam’ın riske ilişkin iki temel ilkesi, riskin reel işlemlerden ayrılmaması ve risk-getiri dengesidir. Riskin geleneksel ve en temel yönetim stratejisi çeşitlendirmedir. Finansmanın borca değil, ortaklığa dayalı yapılması durumunda risk paylaşılmaktadır.
Finansmanın borca değil, ortaklığa dayalı yapılması durumunda risk paylaşılmaktadır.
Risk Yönetimi
İslam Hukukuna Uygunluk
Fıkhi kurallara uyum, katılım bankacılığında riski önemli bir unsur teşkil etmektedir. İslami finans ilkelerine yeterince uyulmaması hem müşterileri ve hem de hissedarları aldatma anlamına gelecektir. Hem ulusal hem de kurumsal düzeyde Fıkhî Danışma Kurullarının yapısına ve işleyişlerine uyum iki şekilde olur: sözleşmelerin standart biçimde uygulanmaması ve İslami kurallara tam olarak uyulmaması. Şeffaflık ve Tutarlılığı sağlayacak ulusal düzeydeki yapılar oluşturmalıdır.
Yeni Katılım Bankacılığı Modeli
Sermaye, mevzuat ve ürünler açısından yeni ve uygulanabilir bir Katılım Bankacılığı modeli ve ekonomik kalkınma
risk
Sermaye
Mevzuat
Ürünler
Ekonomik Kalkınma ve Katılım Bankacılığı
Yeni dünya düzeni çerçevesinde yaşanan gelişmeler uluslararası finansal sistemin klasik yapısı içine İslamî finans sisteminin dâhil edilmesinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Bu süreçte, özellikle dinî nedenlerle global finansal sistem dışında kalan İslamî bankacılığın mevcut finansal sisteme dahil edilebilmesi için gerek İslam ülkelerinde, gerekse çeşitli Batı ülkelerinde alternatif finansman ve risk yönetimi yöntemlerinin geliştirilmeye çalışıldığı görülmektedir.
İslami finans kendine has ürün ve uygulamalarla konvansiyonel bankacılığa göre küresel krizlerden nispeten daha az etkilenmiştir. İslami bankaların daha yüksek sermaye tutma ihtiyacı hissetmesi son küresel krizde daha iyi performans göstermelerine yol açmıştır.
İslami finans beşerî toplumlarda adaletin gerçekleşmesine odaklanmış ahlak merkezli bir sistemdir.
İlk hedefi insanın kendisinin ıslahıdır, nefsinin tezkiyesi, temizlenmesidir. Kur’an açıkça belirtir ‘Nefislerdeki değişmedikçe Allah da bir toplumun durumunu değiştirmez’ (13:11). Fakat yüzyıllardır süren düşüşün sonucu olarak Müslüman ülkelerde bile erdemli bir şahsiyet olmaya yapılan vurgu zayıflamıştır. Fertleri ahlaki şuurunun arttırılmasının yanısıra İslam ayrıca hisbenin önemini de vurgular.