Ekonomik Krizler Tarihi
Dünyada ilk ekonomik krizlere 1600′ lü yıllarda rastlıyoruz. Merkantilizm ve fizyokrasinin düşünce olarak hakim olduğu ve ekonomilerin parasallaştığı dönemler. Paranın asıl güç kabul edilmeye başlaması, servet unsuru olarak diğer varlık unsurlarının önüne geçmesiyle birlikte insanoğlunun ona daha çabuk ve daha fazla sahip olma arzusu; düşününce akıl almayacak çılgınlıklar yapmasına sebep oluyor. Aç gözlülükle yapılan çılgınlıklar, toplu, yaygın ve hacimli bir hal alınca dönemin işleyen ekonomik sisteminde veya sistemin parçasında istikrarı olumsuz, beklenmeyen, ani ve olağan dışı şekilde bozuyor.
Ekonomik krizlerin birçok bilimsel çalışmada finansal krizler olarak isimlendirilmesi aslında başlı başına bir kanıt olarak; neredeyse istinasız bir şekilde daha fazla para, daha fazla zenginlik, daha fazla servet uğruna, canlıların en hayırlısı ve en akıllısı kabul edilen Homo Economicusun nasıl mantıksız işlemlere girdiğini, ne akıl dışı yatırımlar yaptığını incelemek; insanlığın aç gözlülüğünün kollektif ve kurumsal sonuçlarını ekonomi jargonuyla incelemek anlamına geliyor.